Radikalleşme kavramı 2001’de ABD’de yaşanan saldırının ardından aşırı inançların terör eylemine dönüştüğü bir süreci tanımlamak için kullanmaya başlamıştır. Ancak toplumun geneline nazaran neden teröristlerin sayısının nispeten az olduğu sorusu akılları kurcalamaya devam etmiştir. Bu noktada geliştirilen İki Piramit Modeli radikal inançlara sahip aktörlerin her zaman şiddet eylemine yönelmediğini ya da şiddetin temelinde mutlaka radikal düşüncelerin bulunmadığını ortaya koymaya çalışan bir modeldir.
2001’de yaşanan saldırıların sonrasında oluşan tehdit algıları çerçevesinde ABD’nin Irak’ı 2003’de işgali, bu ülkede uzun yıllardır hâkim olan yönetsel dengelerin değişmesine sebep olmuştur. Bu tarihten sonra iktidara gelen Şiilerin bir bölümü İran’ın bölgesel politikalarının uygulayıcısı haline gelmiş ve ülkede mezhep çatışmalarını artırmışlardır. Bir bölümüyse Irak Şii dini liderinin görüşlerini takip ederek daha uzlaşmacı bir çizgide ilerlemişlerdir. IŞİD’ın 2014’de yükselişi bir taraftan Şiileri bu tehlike karşısında Haşdi Şabi bünyesinde birleştirmiş, diğer taraftansa farklı Şii liderlere duyulan bağlılık bu çatı yapılanma altında oluşan Haşdi Valayi ve Haşdi Ataba grupları arasındaki ayrışmaların belirginleşmesine sebep olmuştur. Bu çalışmada Nedensel Karşılaştırmalı Analiz yöntemi kullanılarak Irak’taki Şii mezhebine bağlı silahlı yapılar arasındaki farklılıklar ortaya konulmuş ve bu gruplar İki Piramit Modeli’ne uyarlanarak, Irak dini liderine bağlı olanların düşünce, İran dini liderliğine bağlı olanlarınsa eylem düzeyinde radikalleştikleri tespit edilmiştir.
Following the attacks in the US in 2001, the concept of radicalization was used to describe a process in which extreme beliefs turn into terrorist acts. However, the question of why the number of terrorists is relatively low compared to the general population has continued to puzzle. The Two Pyramid Model, which was developed at this point is a model that attempts to demonstrate that actors with radical beliefs do not always turn to violent acts or that radical ideas are not necessarily the root of violence.
The invasion of Iraq by the United States in 2003, in the context of the threat perceptions that emerged in the 2001 attacks, led to a change in the administrative balances that had prevailed in that country for many years. Some of the Shiites who came to power after that date became the implementers of Iran’s regional policies and exacerbated sectarian conflicts in the country. Others followed the views of the Iraqi Shiite religious leader and moved in a more conciliatory direction. On the one hand, the rise of ISIS in 2014 united the Shiites in the Hashd al-Shaabi against this threat. On the other hand, loyalty to various Shia leaders has led to the emergence of divisions between the Hashd al-Walayi and Hashd al-Ataba groups under this umbrella organization. Utilizing the Causal Comparative Analysis method, this study highlights the distinctions among Shiite sectarian armed formations in Iraq and adapts these groups to the Two Pyramids Model, finding that those loyal to the Iraqi religious leader are radicalized at the level of thought, whereas those loyal to the Iranian religious leadership are radicalized at the level of action.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.