Lozan Mübadillerine Yapılan Kamusal Yardımların Günümüzün Güçlendirme Yaklaşımı Çerçevesinde Değerlendirilmesi

Author:

Number of pages:
651-677
Language:
Türkçe
Year-Number:
2024-Volume 19 Issue 2

Göçler, gerçekleşme biçimlerine göre birçok farklı şekillerde değerlendirilmektedir. Zorunlu göçlerde, meydana getirdiği olumsuzluklardan dolayı göçmenlerin ciddi zorluklara maruz kalmasına neden olmaktadır. Tarihimize bakıldığında da sayısız zorunlu göçün gerçekleştiği görülmektedir. Bu zorunlu göçlerden biri de henüz Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulma arifesinde gündeme gelen Türk-Yunan Nüfus Mübadelesidir. Lozan Barış Antlaşmasında görüşülen nüfus mübadelesi meselesi 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan Türk-Yunan Nüfus Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol ile birlikte resmiyet kazanmıştır. Bu protokol ile İstanbul’da yaşayan Rumlar ve Batı Trakya’da yaşayan Türkler nüfus mübadelesi kapsamının dışında bırakılmıştır. Anadolu’da yaşayan 1.200.000 Rum ile Yunanistan’ın çeşitli bölgelerinde yaşayan 463.000 Müslüman’ın değişimi planlanmıştır. Zorlu bir dönemden geçerek kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti için ise bu nüfus mübadelesi maddi ve manevi olarak zorlayıcı olsa da dönemin yöneticileri bazı olumsuzluklara rağmen başarılı bir şekilde mübadele sürecini yönetmiştir. Nüfus mübadelesi, zorunlu bir göç olduğundan dolayı da göç edenler zorunlu mülteci durumuna düşmüşlerdir. Dönemin hükümeti ise Yunanistan’dan gelen bu zorunlu mültecilere mevcut koşullar altında her türlü yardımı sağlamıştır. Türk hükümetinin yapmış olduğu yardımlar sağlık hizmetleri, barınma, arazi dağıtımı, tarım araç ve gereçleri, tohum dağıtımı, kredi verilmesi, vergi muafiyeti, yakacak yardımları, iş yeri ve imalathane temini şeklindedir. Mübadillere yapılan bu yardımlar geri ödemeli bir şekilde planlanmıştır. Sosyal hizmet disiplinin henüz gelişmediği cumhuriyetin ilk yıllarında zorunlu göçmenlerin üretime katılmaları için yapılan uygulamaların döneminin ötesinde sosyal hizmet uygulamaları olduğu söylenebilir zira henüz güçlendirme yaklaşımının ortaya çıkmadığı bu dönemlerde yapılan yardımların bir nevi mübadillerin üretime katılmaları yoluyla güçlendirilmesine yönelik olduğu söylenebilir. Yüz yıl önce zorunlu bir göç örneği olarak gerçekleşen mübadele sürecinde yapılan yardımlar mübadillerin uyumlarını da kolaylaştırmıştır. Yapılan bu yardımların büyük çoğunluğunun başarılı olduğu ve Lozan Mübadillerinin ekonomik olarak kendi kendilerine yeten bireylere dönüştüğü ve Türkiye Devletine ekonomik katkıda bulunduğu görülmüştür. Her ne kadar o dönemde güçlendirme yaklaşımı henüz ortaya çıkmasa da uygulamaların güçlendirme yaklaşımının amaçlarına uygun olduğu görülmektedir. Literatür taraması yöntemi ile gerçekleştirilen çalışmada mübadele, mübadelenin hukuki boyutu, mübadele sürecinin yönetilmesi, mübadillerin taşınması ve iskanı, mübadillere yapılan kamusal yardımlar ile güçlendirme yaklaşımına değinilecektir. Bu çalışma, Erken Cumhuriyet döneminde mübadele yoluyla gelen mübadillere yapılan yardımların günümüzdeki güçlendirme yaklaşımının amaçlarıyla örtüştüğünü öne sürmekte ve bugün hızla artan sığınmacı ve mültecilerin kendi kendilerine yetebilmeleri ve uyumları için güçlendirme yaklaşımının kullanılmasının uygun olduğunu ortaya koymayı amaçlamaktadır.

Keywords


Migrations are evaluated in many different ways according to the way they take place. Forced migrations cause migrants to be exposed to serious difficulties due to the negativities they cause. When we look at our history, it is seen that countless forced migrations have taken place. One of these forced migrations is the Turkish-Greek Population Exchange, which came to the agenda on the eve of the establishment of the Republic of Turkey. The issue of population exchange, which was discussed in the Lausanne Peace Treaty, became official with the Convention and Protocol on the Turkish-Greek Population Exchange signed on January 30, 1923. With this protocol, Greeks living in Istanbul and Turks living in Western Thrace were excluded from the scope of population exchange. The exchange of 1,200,000 Greeks living in Anatolia and 463,000 Muslims living in various parts of Greece was planned. Although this population exchange was materially and morally challenging for the young Republic of Turkey, which was established through a difficult period, the rulers of the period successfully managed the exchange process despite some negativities. Since the population exchange was a forced migration, those who migrated became forced refugees. The government of the period provided all kinds of assistance to these forced refugees from Greece under the existing conditions. The assistance provided by the Turkish government included health services, housing, land distribution, agricultural tools and equipment, seed distribution, loans, tax exemption, fuel aid, workplaces and workshops. These aids to the immigrants were planned to be repaid. In the early years of the republic, when the discipline of social work was not yet developed, it can be said that the practices carried out for the forced migrants to participate in production were social service practices beyond their period, because it can be said that the aids provided in these periods, when the empowerment approach had not yet emerged, were aimed at empowering the immigrants through their participation in production. The aids provided during the process of exchange, which took place a hundred years ago as an example of forced migration, also facilitated the adaptation of the immigrants. It has been observed that the majority of these aids were successful and that the Lausanne Immigrants turned into economically self-sufficient individuals and contributed economically to the Turkish State. Although the empowerment approach had not yet emerged at that time, it is seen that the practices were in line with the objectives of the empowerment approach. This study, which is based on a literature review, will focus on the exchange, the legal dimension of the exchange, the management of the exchange process, the relocation and resettlement of the exchange migrants, the public assistance provided to the exchange migrants and the empowerment approach. This study argues that the assistance provided to the refugees during the Early Republican period overlaps with the objectives of the empowerment approach today and aims to demonstrate that the empowerment approach is appropriate for the self-sufficiency and adaptation of the rapidly increasing number of asylum seekers and refugees today.

 

Keywords

Article Statistics

Number of reads 121
Number of downloads 157

Share

Turkish Studies-Economics,Finance,Politics
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.