Henri Lefebvre Kazısı: Neoliberal Kentsel Politikalar ve Kent Hakkı

Author:

Number of pages:
63-91
Language:
Türkçe
Year-Number:
2022-Volume 17 Issue 1

Marxist açıdan kent sorunsalı 1960’lı yıllardan itibaren yaklaşık yüzyılı aşan bir suskunluğun ilk defa Fransız Marksist olan sosyolog Henri Lefebvre tarafından bozulmasıyla yeniden ele alınmıştır. 1970’li yıllarda kentin oldukça düzensiz, parçalı ve kuralsız bir şekilde büyüdüğünü belirten ve bu gelişmeleri gerek kentin içine gerekse dışına doğru patlamalarla oluşan bir kentsel form olarak analiz eden Lefebvre,  eleştirel kent sosyolojisinin ve kentsel politik ekonominin öncüsü kabul edilmektedir. Henri Lefebvre kent hakkı kavramını ilk kez 1968 yılında “Şehir Hakkı”  adlı eserinde kullanmıştır. Kent hakkının temel amaçlarının kenti değiştirmek ve kentsel mekânın kontrolünün devlet ve sermaye kesiminden alarak kent sakinlerine aktarılması ile kentsel mekânın temelini meydana getiren mevcut güç ilişkilerinin yeniden tanımlanması olduğunu ifade etmektedir. Neoliberalizmin kendisini, en somut gösterdiği alanlardan biri de kenttir. Lefebvre'nin mekân ve kent hakkı kuramlaştırması, özellikle neoliberal dünya düzeni bağlamında, kentsel çalışmalarda yeni tartışmalara olanak sağlamıştır. Lefebvre, kent mekânında küresel sermayenin hâkimiyet kurduğunu ve bunun sonucunda da kentte birtakım eşitsizliklerin yaşanmasına yol açtığını ifade etmektedir. Bunun sonucunda da kentlerin bir yaşam alanı olmaktan çıkarak değişim değeri üzerinden nitelendirildiğini vurgulayan Lefebvre, kentteki eşitsizliklerin ve ihlallerin ancak kent hakkı mücadelesi ile giderilebileceğini belirtmektedir Bu çalışmanın temel amacı ise ilk kez Lefebvre tarafından 1960’lı yılların sonunda dile getirilen kent hakkının neoliberal kent politikaları karşısındaki durumunu ortaya koymaktır.

Keywords


From a Marxist point of view, the urban problematic has been reconsidered by the French Marxist sociologist Henri Lefebvre for the first time after a silence of more than a century since the 1960s. Lefebvre, who stated that the city grew in a rather irregular, fragmented and irregular way in the 1970s, and analyzed these developments as an urban form formed by explosions both inside and outside the city, is considered the pioneer of critical urban sociology and urban political economy. Henri Lefebvre first used the concept of the right to the city in his work entitled "Right to the City" in 1968. He states that the main purposes of the right to the city are to change the city and to transfer the control of the urban space from the state and the capital to the residents of the city, and to redefine the existing power relations that form the basis of the urban space. One of the areas where neoliberalism manifests itself most concretely is the city. Lefebvre's theorization of the right to space and the city has enabled new debates in urban studies, especially in the context of the neoliberal world order. Lefebvre's theorization of the right to space and the city has enabled new debates in urban studies, especially in the context of the neoliberal world order. Lefebvre states that global capital dominates the urban space and as a result, some inequalities are experienced in the city. As a result of this, Lefebvre emphasizes that cities are characterized by exchange value rather than being a living space, and states that inequalities and violations in the city can only be eliminated with the struggle for the right to the city. The main purpose of this study is to reveal the situation of the right to the city, first expressed by Lefebvre at the end of the 1960s, against neoliberal urban policies.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 675
Number of downloads 700

Share

Turkish Studies-Economics,Finance,Politics
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.