Yerelde Merkezileşme ile Yok Sayılan Köyler: Subsidiarite İlkesi Yönünden Değerlendirilmesi

Author:

Number of pages:
515-535
Language:
Türkçe
Year-Number:
2021-Volume 16 Issue 1

Türkiye’de her alanda yoğun bir merkezileşme yaşanmaktadır. 6360 sayılı kanun ile yerelde merkezileşme gerçekleştirilmiştir. Yerel yönetimler, mahalli müşterek ihtiyaçları karşılamak, merkezileşmenin sakıncalarını gidermek için kurulurlar. Belediye kentsel, köy yönetimleri ise kırsal alan yerleşimlerinin yönetimleridir. Tarımsal hayatın merkezinde olan köyler 1924 yılında çıkarılan 442 Sayılı Köy Kanunu ile yönetilmektedir. 96 yıldır çağın gereklerine uygun köy kanunu hazırlanmamıştır. Yeni bir köy kanunu hazırlamak yerine, köyler, 30 büyükşehir belediyesinde, yerel yönetim birimi olmaktan çıkarılmışlardır. Köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle yapılmışlardır. Ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılık ile uğraşan seyrek nüfusa sahip köyler, karşıt unsurlar ile tanımlanan kentlerin bir parçası haline getirilmiştir. Çıkarılan 6360 sayılı kanun ile köy yönetimlerinin tüzel kişilikleri kaldırılmış, kentsel alana dahil edilerek subsidiarite ilkesinin ve demokrasi uygulamalarına aykırı davranılmıştır. Köylerin kentlerle birleştiği, kırsal özellikten çok kentsel özellikler gösterdiği, geçiş alanları ile çevrilmiş kentler vardır. İstanbul ve Kocaeli illeri böyle kentlere örnek verilebilir.  Böyle kentlerin olmasından hareketle toptancı bir yaklaşımla, etkinlik ve verimlilik adına 6360 sayılı yasa çıkarılmıştır. Bu çalışmanın amacı toptancı bir anlayış ile köy ve kente yaklaşımın sorun çözme değil sorun yaratma potansiyeli taşıdığını göstermektir. Sorun yaratma potansiyeli öncelikle subsidiarite ilkesi üzerinden tartışılmakta, yasanın köylerin kırsal niteliklerini değiştirmediğini, mahalli müşterek ihtiyaçlarının devam ettiği vurgulanmaktadır. Müşterek ihtiyaçlar devam ederken, köylerin kentleştirilmesi yeni ve zamanla ağırlaşacak sorunları ortaya çıkaracağı öngörülmektedir. Bunu gösterebilmek için çalışma kapsamında büyükşehir belediyesi olan illerdeki nüfus yoğunluklarına, kırsal ve yapısal alanlardaki değişimlerle birlikte bakılmaktadır. Böylece çalışma, 6360 sayılı yasaya ilişkin yapılan çalışmalara nüfus/mekânsal yayılım açısından farklı bir bakış ile katkı yapmayı hedeflemektedir. Çalışma kapsamında Mevcut istatistiki verilerin yıllar itibari ile karşılaştırılması yapılmaktadır. Sonuç olarak özel ihtiyaçlar devam ederken kırsal alana kentsel yayılmanın devam ettiği, nüfusun her kentte aynı yoğunlukta olmadığı halde aynıymış gibi ele alındığı ortaya konmaya çalışılmıştır. 

Keywords


There is an intensive centralization in every area in Turkey. There is intensive centralization. Local centralization was carried out with the Law No. 6360. Local government is established to supply local common requirements and eliminate the inconveniences of centralization. The municipality is the administration of the urban area, while the village is the rural administration. The villages that are at the center of agricultural life is governed by the Village Law No.442 issued in 1924. The village law, which was an advance and comprehensive law in 1924, is no longer suitable for current requirements of the village. For 96 years, no village law has been prepared in accordance with the requirements of the age. Instead of drafting a new village law, villages were removed from being local government units in 30 metropolitan municipalities. The legal personality of the villages was abolished and transformed into neighborhoods. Villages with sparse populations, mainly engaged in agriculture and animal husbandry, have been made part of cities defined by opposing elements. The removal of legal entities of villages by Law No. 6360 and their inclusivement in the urban area are contrary to the prinsiple of subsidairity and local democracy practices. There are cities surrounded by transition zones, where villages unite with cities, exhibiting characteristics that are more urban than rural. As examples of such cities, the provinces of Istanbul and Kocaeli can be given. Based on the presence of such cities, the Law No. 6360 was enacted using a wholesale method in the name of quality and productivity. The aim of this study is to show that the approach to villages and cities with a wholesale approach has the potential to create problems rather than problem solving. The potential to cause problems is first discussed through the subsidiarity principle. While the common needs continue, it is predicted that the urbanization of the villages will create new and worsening problems over time. Therefore, the study looks at population densities in provinces that are metropolitan municipalities, together with changes in rural and structural areas. With this study, it is aimed to contribute to the studies on the law numbered 6360 with a different perspective in terms of population / spatial spread. Statistical data are compared by years in the study. As a result, it has been tried to show that the population is treated as if it is the same, although it is not the same in every city.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 553
Number of downloads 630

Share

Turkish Studies-Economics,Finance,Politics
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.