Dünya, iklim değişikliklerinin yol açtığı pek çok kritik olumsuzluk ile karşı karşıyadır. Söz konusu durum pek çok ekonomisti, iklim değişikliği ile ilişkili ekonomik unsurların tespitini araştırma konusuna yöneltmiştir. İklim değişikliğine yol açan en önemli etkenin ise sera gazı emisyonları-GHG ve GHG içerisinde payı en yüksek olan CO2 düzeyinde yaşanan artış olduğu bilinmektedir. Dünyayı pek çok açıdan tehdit etmekte olan CO2 emisyonlarının Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içerisindeki payı ile doğrudan yabancı yatırımları (DYY), insani gelişmişlik endeksi ve teknolojik gelişmenin uzun dönemli ilişkisini sınamak amacıyla; dünyada ekonomik liberalleşmenin başlangıcı kabul edilen 1980 yılından 2018 yılına kadar en yüksek doğrudan yabancı yatırım alan ilk 50 ülke belirlenmiştir. Söz konusu ülkeler erişilemeyen veriler sebebiyle elenmiş yüksek gelir grubuna dahil; dünya DYY’nin %49,8’ini oluşturan 17 ülke ile Kirlilik Hale Hipotezini de sınamak üzere panel eşbütünleşme ve sonrasında Beck and Katz tesadüfi etkiler testi uygulanmıştır. Analiz sonucuna göre; HDI ve DYY ile CO2/GSYH arasında uzun dönemli negatif yönlü, teknoloji ile ise pozitif yönlü ve istatistiki olarak anlamlı ilişkinin varlığı tespit edilmiştir. Böylelikle Dünya Bankası kriterlerine göre yüksek gelir grubuna ülkeler için ‘Kirlilik Hale Hipotezi’nin doğruluğu kanıtlanmıştır. Çalışmanın önemli bir çıktısı olduğu düşünülen bir başka husus ise, HDI hesaplanma sisteminin içerisine ‘yenilenebilir enerji tüketiminin, toplam enerji tüketimi içerisindeki payı’ kriterinin eklenmesi tavsiyesidir.
The world faces many critical problems caused by climate changes. The mentioned fact has led many economists to research about the determinants of economic factors related to climate change. The most important factor causing climate change is the increase in greenhouse gas and CO2 emissions which has the highest ratio within CHG. In order to test the long-term relationship of CO2 emissions, which threaten the world in many respects, in the Gross Domestic Product and foreign direct investments (FDI), human development index and technological development; the top 50 countries that received the highest foreign direct investment from 1980 to 2018 have been identified. 17 data accessible high income countries has been selected to test the Pollution Hypothesis with 17 countries, which constitute 49.8% of the world FDI, and the long-run relationship between other independent variables; HDI and technology, panel cointegration followed by Beck Katz random effects test. According to the analysis result; The existence of a long-term negative-directional relationship between HDI and FDI and CO2 / GDP, and a positive and statistically significant relationship with technology has been determined. Thus, according to the criteria of the World Bank, the “Pollution Halo Hypothesis” for countries with high income has been proved. Another important outcome of the paper is thought to be the recommendation of adding the criterion of 'share of renewable energy consumption within total energy consumption' into the HDI calculation system.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.