Göç, Mutfak Kültürü ve Kültürleşme Üzerine Bir İnceleme

Author:

Number of pages:
783-794
Language:
Türkçe
Year-Number:
2025-Volume 20 Issue Ö1

Bu çalışma, göçün bireyler ve toplumlar üzerindeki kültürel etkilerini mutfak kültürü bağlamında ele alıp değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Göç, yalnızca fiziksel bir yer değiştirme değil, aynı zamanda kültürel alışkanlıkların, toplumsal değerlerin ve yaşam biçimlerinin yeniden şekillendiği çok boyutlu bir süreçtir. Bu süreçte mutfak kültürü göçmenlerin aidiyet duygusunu sürdürmelerine, geçmişle bağlarını korumalarına ve yeni çevrelerine uyum sağlamalarına yardımcı olmaktadır. Göçmenler, geldikleri kültürlerin tatlarını, yemek pişirme biçimlerini ve sofra geleneklerini yeni yaşam alanlarına taşımaktadır. Bu durum kültürel kimliğin devamlılığına katkı sağlamaktadır. Göçmenler, ev sahibi toplumun yemek kültürünü tanıyıp yeni tatları ve yemek pişirme yöntemlerini öğrenmektedir. Aynı zamanda, kendi kültürel alışkanlıklarını da sürdürerek yemek ve beslenme alışkanlıklarının çeşitlenmesine katkıda bulunmaktadırlar. Böylece kültürel alışveriş derinleşmekte ve zamanla karışık bir mutfak yapısı oluşmaktadır. Mutfak kültürü, hem geçmişin izlerini taşıyan bir kimlik alanı hem de farklı kültürel unsurların kaynaştığı bir ortam olarak varlığını sürdürmektedir. Ancak göçmenlerin kültürel pratiklerini sürdürmeleri her zaman kolay değildir. Ekonomik imkânsızlıklar, dini kısıtlamalar, dil engelleri ve sosyal dışlanma gibi faktörler, geleneksel beslenme biçimlerinin devamını zorlaştırmaktadır. Buna rağmen yemek pişirme ve paylaşma eylemleri, göçmenler için bir dayanışma aracı, psikolojik rahatlama kaynağı ve aidiyetin somut bir göstergesi olmaya devam etmektedir. Sonuç olarak, göç ve mutfak kültürü arasındaki ilişki, kültürel kimliğin korunması, sosyal uyumun sağlanması ve kültürel çeşitliliğin yaşatılması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle yemek, göç olgusunu anlamada yalnızca kültürel değil, aynı zamanda toplumsal bir gösterge olarak da değerlendirilebilir.

Keywords


This study aims to examine and evaluate the cultural impacts of migration on individuals and societies within the context of culinary culture. Migration is not merely a physical relocation; it is also a multidimensional process in which cultural habits, social values, and ways of life are reshaped. In this process, culinary culture helps immigrants maintain a sense of belonging, preserve their connections with the past, and adapt to their new environments. Immigrants bring the flavors, cooking styles, and dining traditions of their original cultures to their new living spaces. This contributes to the continuity of cultural identity. Immigrants also become familiar with the host society’s culinary culture, learning new flavors and cooking methods. At the same time, by maintaining their own cultural habits, they contribute to the diversification of food and eating practices. Thus, cultural exchange deepens, and over time, a mixed culinary structure emerges. Culinary culture persists as both a space reflecting the traces of the past and an environment where different cultural elements merge. However, sustaining cultural practices is not always easy for immigrants. Factors such as economic limitations, religious restrictions, language barriers, and social exclusion make it difficult to maintain traditional eating habits. Nevertheless, cooking and sharing food continue to serve as a means of solidarity, a source of psychological relief, and a tangible expression of belonging for immigrants. In conclusion, the relationship between migration and culinary culture is of great importance for preserving cultural identity, ensuring social integration, and sustaining cultural diversity. Therefore, food can be considered not only a cultural but also a social indicator in understanding the phenomenon of migration.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 63
Number of downloads 52

Share

Turkish Studies-Economics,Finance,Politics
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.