Siyasal iletişim, çatışma ve kriz dönemlerinde ulusal ve uluslararası kamuoyunu etkilemek, mesajların etkili bir şekilde iletilmesini sağlamak ve algı yönetimi gerçekleştirmek amacıyla kritik bir rol oynamaktadır. Özellikle kriz dönemlerinde önemi artan siyasal iletişim stratejileri, toplumların algısını yönlendirmek ve taraflar arasında destek oluşturmak açısından kritik rol oynamaktadır. Bu çalışmada 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan Filistin-İsrail savaşıyla ilgili, Filistin ve İsrail’in Türkiye Büyükelçilerinin sosyal medya platformu X üzerindeki bireysel hesaplarında yürüttükleri siyasal iletişim pratikleri karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Araştırmada, 7 Ekim-7 Kasım 2023 tarihleri arasındaki paylaşımlar hem nicel hem de nitel içerik analizi yöntemleriyle incelenmiştir. İlk aşamada her iki büyükelçinin sosyal medya kullanım pratiklerine dair genel bilgiler sunulmuş, sonraki aşamada içerikler makro ve mikro düzeyde analiz edilmiştir. Makro düzeyde temalar, mikro düzeyde ise kullanılan dil, görsel içerik ve mesajların odak noktaları açısından ele alınmıştır. Analiz sonuçları, her iki büyükelçinin siyasal iletişim stratejilerinden yararlandığını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, Filistin’in Türkiye Büyükelçisi’nin öncelikli olarak siyasal halkla ilişkiler yöntemlerine ağırlık verdiği, daha çok destek arayışına odaklandığı ve kamuoyunda empati oluşturmayı hedeflediği görülmüştür. İsrail’in Türkiye Büyükelçisi’nin ise siyasal iletişim bağlamında propaganda yöntemlerine daha fazla ağırlık verdiği bu eksende sert bir söylem ile daha savunmacı bir strateji izlediği belirlenmiştir. Bu durum, her iki büyükelçinin siyasal iletişim stratejilerini hedefledikleri kamuoyunu etkilemek ve uluslararası destek sağlamak amacıyla farklı yöntemlerle uyguladığını ortaya koymaktadır.

Political communication plays a critical role in influencing national and international public opinion, ensuring the effective transmission of messages, and conducting perception management during periods of conflict and crisis. Particularly in times of crisis, the importance of political communication strategies becomes more pronounced as they serve to shape public perceptions and foster support among conflicting parties. This study comparatively analyzes the political communication practices of the Palestinian and Israeli ambassadors to Turkey on their individual accounts on the social media platform X, in the context of the war that began on October 7, 2023, between Palestine and Israel. The research examines posts shared between October 7 and November 7, 2023, using both quantitative and qualitative content analysis methods. In the first stage, general information about the social media usage practices of both ambassadors is presented. In the subsequent stage, the content is analyzed at macro and micro levels. At the macro level, themes are addressed, while at the micro level, the focus is on language, visual content, and the core messages conveyed. The analysis reveals that both ambassadors effectively utilize political communication strategies. However, it is observed that the Palestinian ambassador primarily employs public relations methods, focusing on garnering support and creating empathy within the public. Conversely, the Israeli ambassador places greater emphasis on propaganda techniques, adopting a defensive strategy with a more assertive tone. This indicates that both ambassadors adapt their political communication strategies to their respective objectives of influencing their target audiences and securing international support through different approaches.