Bu çalışma, 2008 küresel finansal krizinin ardından bankacılık sektöründe finansal istikrarın belirleyicilerini, konvansiyonel bankalar ve katılım bankaları perspektifinden incelemektedir. Krizin, bankaların riskli finansal ürünlere aşırı bağlılığından kaynaklanan etkilerini vurgulayan makale, katılım bankalarının kriz durumlarında daha dirençli olabileceğini öne sürmektedir. Literatürde, finansal istikrarın farklı tanımları ve ölçüm yöntemleri ele alınmış; özellikle katılım ve konvansiyonel bankaların farklı yönleri ve finansal performansları karşılaştırılmıştır. 2010-2023 dönemini kapsayan çalışmada, Türkiye'deki bankaların finansal verileri kullanılmıştır. Finansal istikrarı ölçmek için IMF'nin geliştirdiği Finansal İstikrar Endeksi (FİE) kullanılmış ve çeşitli bağımsız değişkenler incelenmiştir. Sonuçlar, konvansiyonel bankaların daha büyük aktiflere, daha yüksek karlılığa ve daha düşük finansal sıkıntıya sahip olduğunu göstermiştir. Katılım bankalarının ise daha yüksek likidite oranları ve karşılık politikaları ile daha muhafazakar bir yaklaşım sergilediği bulunmuştur. Çalışma, bankaların finansal istikrarını etkileyen faktörleri belirlemek için En Küçük Kareler (EKK) yöntemini kullanmış ve bulgular, her iki bankacılık türünün farklı risk yönetimi stratejileri ve avantajları olduğunu ortaya koymuştur.
This study examines the determinants of financial stability in the banking sector from the perspectives of conventional banks and participation banks following the 2008 global financial crisis. Highlighting the effects of the crisis caused by the excessive reliance on risky financial products, the article suggests that participation banks may be more resilient in times of crisis. The literature review covers various definitions and measurement methods of financial stability, comparing the different aspects and financial performances of participation and conventional banks. The study uses financial data from banks in Turkey, covering the period from 2010 to 2023. The Financial Stability Index (FSI) developed by the IMF is used to measure financial stability, and various independent variables are examined. The results show that conventional banks have larger assets, higher profitability, and lower financial distress. Participation banks, on the other hand, demonstrate a more conservative approach with higher liquidity ratios and provisioning policies. The study employs the Ordinary Least Squares (OLS) method to determine the factors affecting the financial stability of banks, revealing that both types of banking have different risk management strategies and advantages.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.