İyi-kötü; doğru-yanlış gibi kavram setleriyle birlikte norm ve değerleri inceleyen Etik, ideal düzende erdemli bir toplumun özüne ilişkin düşünme biçimiydi. Antikiteden modern zamanlara uzanan süreçte bu kavram “doğru yaşam” arayışının izlerini sürmeye devam etmiştir. Oysa 21. yüzyılın şafağında yerelden küresele, özelden kamusala hemen hemen bütün alanlarda etik kavramının hiç olmadığı kadar moda bir tabir haline geldiği söylenebilir. 1970’ler sonrası ortaya çıkan büyük çapta yolsuzluk ve skandal haberleri bütün birimleriyle devleti meşruiyet krizine sokunca etik kavramı çeşitli meslek dallarına uyarlanarak yeniden tanımlandı. Yaşanan epistemolojik kopuş, etik kavramının mahiyetini değiştirmiştir. Günümüzde doğru eylem nedir? sorusu yerine pratiğe özgü geliştirilen uygulamalı etik, tüm iyi niyetli çabalarına rağmen kavramsal gücünü kaybetmiştir. Felsefi arka plandan, doğrunun kendisinden ve erdemli topluma dair düşünmekten vazgeçişin bedeli, pratikteki köksüzlüğün ana nedenlerinden birini oluşturur. Ulusal ve uluslararası kurumların geliştirdiği etik düşünme biçimi ve uygulayış biçimleri bu dönüşümden ayrı düşünülemez. Bu makale, tüm bu popülerliğine rağmen etik kavramının dönüşüm süreçlerine odaklanarak, Uluslararası Şeffaflık Örgütü, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve OECD gibi uluslararası kurumların Türkiye hakkında sundukları raporlar eşliğinde Türkiye’nin yönetsel yapısındaki değişimi ve gelişimi tartışmayı hedefliyor. Makale, içsel ve dışsal faktörlerin etkisiyle kamu yönetiminde yozlaşmayı durdurmak, ilke ve değerleri yeniden yapılandırmak için etik kavramını yeniden düşünmek gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Ethics, which examines norms and values together with concepts such as good-evil and right-wrong, is a way of thinking about the essence of a virtuous society in an ideal order. From antiquity to modern times, this concept has continued to track the search for the "upright life". However, at the dawn of the 21st century, it can be said that the concept of ethics has become trendier than ever in almost all fields, from local to global, from private to public. When the news of massive corruption and scandals that emerged after the 1970s put the state in a legitimacy crisis with all its units, the concept of ethics was redefined by adapting it to various professions. The epistemological rupture has changed the nature of the concept of ethics. Today, instead of asking the question "What is the correct action?", applied ethics, which was developed specifically for practice, has lost its conceptual power despite all its well-intentioned efforts. The cost of abandoning the philosophical background, the concept of correctness itself and thinking about a virtuous society is one of the main reasons for the rootlessness in practice. The way of thinking and practicing ethics developed by national and international institutions cannot be excluded from this transformation. Focusing on the transformation processes of the concept of ethics despite all its popularity, this article aims to discuss the change and development in Turkey's administrative structure in the light of the reports on Turkey submitted by international institutions such as Transparency International, the European Union, the Council of Europe, and the OECD. The article highlights the necessity to rethink the concept of ethics to stop corruption in public administration and restructure principles and values due to the influence of internal and external factors.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.