Kentsel alanlar sosyal, siyasal ve ekonomik açılardan sonuçları olan hızlı gelişim süreçleri yaşamaktadırlar. Böylesine hızlı bir gelişme ile birlikte, yerel kimlikleri, değerleri ve kültürleri korumaya yönelik olarak daha geniş hedeflerle karakterize edilen, sürdürülebilir modellere öncelik veren alternatif kalkınma yaklaşımları ortaya çıktı. Bu bağlamda, Yavaş Şehirler Hareketi önemli bir alternatif kalkınma örneği olarak gözükmektedir. Bu hareket, kentsel alanlarda kalkınma için nasıl ve hangi stratejilerle yol alınmasını içeriyor? Kentsel politikaları ne ölçüde etkiliyor? Bu soruları, Türkiye’nin batısında yer alan Seferihisar örneğine odaklanarak inceliyor, cevaplamaya çalışıyoruz. Mevcut verileri ve yayınlamış araştırmaları kullanarak, farklı politika ve uygulama örneklerini inceleyerek Yavaş Şehirler yaklaşımının etkilerini ve bunların toplumsal dayanıklılığa katkısını değerlendiriyoruz. Yavaş Şehirler Hareketi’nin vatandaşlar için kentsel yaşam kalitesinin geliştirilmesine katkıda bulunan, sürdürülebilir kalkınma fırsatları için verimli bir örnek oluşturduğunu savunuyoruz. Ayrıca bu hareketin/yaklaşımın yerel ortamların geliştirilmesine ve yerel toplulukların refahına katkıda bulunan topluluk temelli, sürdürülebilir kalkınma fırsatları sağladığını tespit ediyoruz. Ancak bu tür fırsatlara rağmen, küreselleşmenin, markalaşmanın ve bu tür alternatif kalkınma hareketleriyle gelen, beklenmedik nüfus artışının istenmeyen sonuçlarına da dikkat çekiyoruz. Bu tür olumsuz sonuçların üstesinden gelmek için, toplumsal dayanıklılığın, iş birliğinin ve yereldeki vatandaş katılımının geliştirilmesine özel önem verilmesiyle daha kapsayıcı ve demokratik bir süreç öneriyoruz.
Urban environments have been experiencing rapid development processes that have consequences on social, political, and economic aspects. In the presence of such rapid development there emerged alternative development approaches that prioritize sustainable models characterized by the broader objectives of preserving local identities, values, and cultures. In that regard, the Slow Cities movement emerges as a significant alternative development example. How and in what ways does the Slow Cities movement provide strategies for alternative development? To what extent does it influence urban policies? We examine these questions by focusing on the case of Seferihisar, a town located in Western Turkey. By utilizing the existing interview data and published research and looking into different policy and implementation areas, we examine the influence of the Slow Cities, along with additional perspective on social resilience. We argue that the Slow Cities Movement provides a fruitful case for sustainable development opportunities contributing to the enhancement of urban quality for citizens. We further identify that the movement provides community-based, sustainable development opportunities that contribute to the enhancement of local environments and the well-being of communities. Yet, despite such opportunities, we also call attention to unwanted consequences of globalization, branding, and unexpected population growth coming with such alternative development movements. To overcome such consequences, we suggest a more inclusive and democratic process with a particular attention to be given to the enhancement of social resilience, cooperation, and local citizenship participation.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.