Dünya genelinde sosyal ve ekonomik kaynakların yeterli miktarda bulunmasına rağmen kaynakların dağılımında adaletsizliklerin ortaya çıktığı ve bireylerin insan onuruna yakışır bir hayat standardına ulaşabilmesi için gerekli olan kaynaklara sahip olamadığı görülmektedir. Küreselleşme süreci ve neoliberal politikaların ekonomik büyüme ve verimlilik üzerine yoğunlaştığı, sosyoekonomik kaynakların yeniden dağıtımına yönelik politikaları zayıflattığı, böylece serbest piyasa ekonomisini ve özel mülkiyet ilişkilerini olumsuz etkileyerek sosyoekonomik eşitsizlerin artmasına yol açtığı belirtilmektedir. Bu eşitsizliklere sebep olan önemli kaynaklarından biri de işsizlik sorunu olup bireylerin yeterli yaşam standartlarına ulaşabilmesi için ön şart olarak bir işte çalışıyor olması gerekmektedir. Sadece çalışıyor olması yeterli olmamakla birlikte çalışma koşullarının ve ücret/gelir seviyesinin bu imkanları sağlayacak düzeyde olması eşitsizliklerin önlenmesi ve sosyal adaletin sağlanması açısından önemlidir. Devletler tarafından uygulanan istihdam politikaları işsizliğin önlenmesi, azaltılması ve işsizliğin ortaya çıkardığı olumsuz durumların birey ve toplum açısından telafi edilmesini kapsamaktadır. Bu tür politikalar sadece ekonomik olarak olumlu sonuçların değil aynı zaman sosyal sonuçların da ortaya çıkmasında son derece etkili olmaktadır. Bu anlamda istihdam politikalarının kaynakların bireyler arasında yeniden dağılımını sağlayarak sosyal adaletin ve toplumsal huzurun sağlanması hususunda önemli katkılar sağladığı düşünülmektedir. Çalışmada, işsizlik sorunu kapsamında sosyoekonomik eşitsizliklerin tamamen ortadan kaldırılamasa da makul seviyelere getirilmesi ve kaynakların dağılımında adaletin gözetilmesi amaçlarına yönelik uygulanan istihdam politikalarının “sosyal adalet” düşüncesi bağlamında değerlendirilmesi yapılmaktadır.
Although there are sufficient social and economic resources throughout the world, it is seen that injustices arise in the distribution of resources and individuals do not have the necessary resources to reach a life standard worthy of human dignity. It is stated that the globalization process and neoliberal policies focus on economic growth and productivity, weaken the policies for the redistribution of socioeconomic resources, thus negatively affecting the free market economy and private property relations, leading to an increase in socioeconomic inequalities. One of the important sources that cause these inequalities is the problem of unemployment, and as a prerequisite for individuals to reach adequate living standards, they must be working in a job. It is not enough just to be working, but it is important that the working conditions and wage/income level are at a level that will provide these opportunities in terms of preventing inequalities and ensuring social justice. The employment policies implemented by the states include preventing and reducing unemployment and compensating for the negative situations caused by unemployment in terms of individuals and society. Such policies are extremely effective in the emergence of not only economically positive results, but also social consequences. In this sense, it is thought that employment policies provide important contributions to the provision of social justice and social peace by ensuring the redistribution of resources among individuals. In the study, the employment policies implemented for the purposes of bringing the socio-economic inequalities to reasonable levels and observing justice in the distribution of resources, even if they cannot be completely eliminated within the scope of the unemployment problem, are evaluated in the context of the "social justice" idea.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.