Küreselleşmenin etkisiyle, yerel olarak faaliyette bulunan işletmeler, giderek artan oranda, yurt dışında işletmecilik faaliyetlerinde bulunmaya başlamıştır. İşletmelerin bu uluslararasılaşma arzularının arka planında yer almakta olan bir dizi belirleyici bulunmaktadır. Bu açıdan, faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde ve uygun lokasyon seçiminde politik risklerin kilit bir rol oynamakta olduğu dikkat çekmektedir. Buradan hareketle bu çalışmada, uluslararası işletmecilik faaliyetleri sürecinde, işletmelerin maruz kalabilecekleri politik risk olgusu ile türlerinin tanımlanması ve risk değerlendirmelerinin de gerçekleştirilerek riskten kaçınılması ya da riski doğru bir şekilde yöneterek riskin fırsata çevrilmesi veya minimize edilmesi bağlamında özellikle Türkçe literatürde açıkça görülen eksikliğin giderilmesi ve ilgili literatüre katkı sağlanması amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında, politik risk türlerinin, genel istikrarsızlık riski, mülkiyet ve kontrol riski, işletim riski ve transfer risklerinden oluştuğu görülmüştür. Ek olarak, politik risk değerlendirmelerinin temelde, işletme ile ilgili sorunların değerlendirilmesi, olası politik olayların değerlendirilmesi ile muhtemel etki ve tepkilerin değerlendirilmesi olmak üzere üç basamakta gerçekleştiği tespit edilmiştir. Politik risk yönetiminde ise entegre stratejiler, korumacı/savunmacı stratejiler ve kombinasyon stratejileri ana stratejileri oluşturmuştur. Bu çerçevede, politik risk sigortası yaptırılması, faaliyetlerin kademeli olarak artırılması, yerel bir işletme ile ortaklık kurulması ve yerel istihdam sağlanması, ev sahibi ülke dinamikleriyle ilişki geliştirilmesi ve yerel finansman sağlanması, faaliyetlerin coğrafi olarak çeşitlendirilerek riskin yayılması ve yasal organlara başvurulmasına ilişkin alt stratejilerin dikkat çektiği görülmüştür.

Local companies have exponentially initiated to run their business activities abroad within the effect of globalization. There are a few determinants that underlie at the background of these businesses’ desire for internationalization. In this respect, political risk has been drawn attention due to having a crucial role in running business activities and selecting the most optimal location. From this point of view, the present study aimed at being fulfilled a clear the need of research specifically in Turkish literature in the scope of being identified the political risk phenomenon and its types which companies might be exposed in the process of international business activities and risk avoidance via carrying out risk assessment or turning the risk into an opportunity or minimizing the risk through appropriately managing it. It has been seen that the types of political risk consist of general instability risk, ownership and control risk, operational risk, and transfer risk within the frame of the study. Additionally, it has been determined that political risk assessments fundamentally include three steps such as the assessment of issues of relevance to the firm, potential political events, and probable impacts and responses. Moreover, integrative strategies, protective and defensive strategies, and combination strategies have been principally remarked in the sense of political risk management. In this regard, it has been signified that political risk insurance, gradually increasing business activities, joint venture with local company and providing local employment, developing closer relationships with the host country dynamics and using local financing, operational hedging (setting up multiple plants to spread risk), and addressing legal bodies have been drawn attention as sub-strategies.