Yaşamakta olduğumuz dönem, yalnızca veri ve teknoloji alanında değil, aynı zamanda geleneksel devlet yönetimi düşüncesinde de hızlı bir değişimin yaşandığı bir dönem olarak kabul edilmektedir. Alışılmış idare şekilleri bu değişimlerle birlikte kişilerin ihtiyaç ve beklentilerini karşılamakta zorlanmaktadır. Bilgi toplumuna uyum sağlamakla birlikte tüm dünyada kamu sektörü, özel sektör ve bireysel işlemlerin verimliliğini arttıran fırsatlar ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan bu fırsatlar ülkelerdeki devlet yönetimlerinde yeni yapılandırmaların yolunu açmıştır. Sürekli değişimin yaşandığı bu dönemde yeniliğin kılavuzu olarak bir liderlik düşüncesi konusu da kamu yönetimlerinde öne çıkmıştır. Kriz ve kriz yönetimi, milli ve milletler arası alanda sürekli karşılaştığımız nosyonlar olmakla beraber kriz yönetimi başarısız olursa halkın nezdinde itibar azalarak kurum saygınlığını kaybetmektedir. Bu açıdan kriz zamanlarında maddi zararlardan çok itibar gibi manevi etkenler ön plana çıkmaktadır. Kriz yönetimi; olası kriz pozisyonlarına karşı, krizle ilgili olası işaretleri öngörme hususunda gerekli özeni göstererek, örgütte yaşanacak olası krizleri engelleme veya aniden ortaya çıkabilen kriz hallerinde, minimum gider ve kayıpla durumdan kurtulma sürecidir. Kriz dönemlerinde işin başında bulunmak ve bu dönemden muvaffakiyetle çıkmak sadece gerçek bir liderin başarabileceği bir iştir. Etkili bir lider krizi meydana gelmeden öngörmelidir. Krizin başlamasını engelleyememişse birçok çıkar yolu geliştirir. Bunu başarabilmek için liderlik özelliklerinin birçoğuna sahip olması gerekir. Liderlik ve kriz yönetimi kamu kurumları yönetiminde önemli bir yer teşkil etmektedir. Bu çalışmada liderlik yaklaşımları, kamu yönetimi
The period we have been living is accepted as a term where a fast transformation is being experienced not only in data and technology field but in the concept of traditional government management. Customary types of administration have difficulty to meet the people’s needs and expectations due to these transformations. Despite the adaption with the information society, various opportunities which would increase the effectiveness of the public sector, private sector and individual transactions have arisen in the world. These opportunities paved the way for new restructuring in the government managements in various countries. In this period in which continuous transformation is being experienced, the issue of leadership though as a guide of conversion and innovation has come to forefront in the public administrations. Crisis and crisis management are the notions which are encountered continuously in national and international area. And if the crisis management fails, the relevant institution loses its reputation and respect. From this point of view, in crisis times, moral factors such as dignity comes to the forefront rather than material damages. Crisis management; against probable crisis positions, is the process to obstruct probable crisis which may occur in the organization or to recover the situation with minimum expense and losses in case of sudden crises, by paying necessary attention for the prediction of probable signs of crisis. In crisis periods, only the real leaders can take care of business and can be successful. An effective leader should envisage the crisis prior to its occurrence. If he has been unable to obstruct the initiation of the crisis he will develop various ways to overcome it. To achieve this, the leader should acquire most of the leadership properties. Leadership and crisis management have important place in the public institutions management. In this study, leadership approaches, the significance of the leadership in terms of public administration, leaders’ crisis management and crisis management skills are discussed.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.