Bütün maddi ve manevi değerlerin bütünü olarak adlandırılan kültürün küreselleşme süreci ile birlikte önemi bir kat daha artmıştır. Küresel bir köy haline gelen ekonomik pazarlar, birbirlerine benzer homojen ürün ve hizmet sunan işletmelerin yoğun rekabet ortamı yaşadıkları yerler haline gelmiştir. Yaşanan bu değişim işletmeler ile birlikte tüketici davranışlarında da etkili olmuş bilgili, sabırsız, makyavelist, var olan ile yetinmeyen ve araştırıcı özelliğe sahip bir tüketici kesimin oluşmasına neden olmuştur. “Ne üretirsem satarım” düşüncesinin hâkimiyetini “müşterinin istediği ürünün üretilmesi” düşüncesine bırakıldığı günümüzde işletmelerin pazarlama ve yönetim stratejilerini faaliyette bulundukları piyasalardaki kültürel değerlere göre planlamaları sürdürülebilir rekabet üstünlüğü elde etmelerinde büyük avantaj sağlayacaktır. Rekabetin uluslararası düzeye yükselmesi ve daralan pazarlarda güçlü olabilmek, farklı kültürlerin en iyi şekilde yönetilerek farklılıklardan kaynaklı oluşabilecek sorunların giderilmesine bağlıdır. Bu durum küresel bağlamda faaliyette bulunan işletmelerin başarısında önemli role sahiptir. Geçmişte birçok yönetici tarafından göz ardı edilen ve hazırlanan politika ve stratejilerde arka planda tutulan bu hususlar, birçok işletmenin başarısızlıklarına neden olmuştur. Düşünceden hareketle ele alınan çalışmada temel amaç Hofstede’nin kültürel farklılıklarının uluslararası arenada faaliyette bulunan işletmelerin yönetim ve pazarlama stratejilerine olan etkisini belirlemektir. Bu bağlamda öncelikle Hofstede’nin kültürel farklılıkları hakkında bilgi verilerek, kültürel farklılıkların uluslararası işletmecilik üzerindeki etkilerinin neler olduğu açıklanmış örnek ülke uygulamalarıyla çalışma desteklenmiştir.
The importance of culture, which is defined as the whole of all material and spiritual values, has increased even further with the process of globalization. Economic markets, which have turned into a global village, have become the places where enterprises offering similar, homogeneous products and services take place in an intensively competitive environment. This change has made certain impacts on consumer behaviors and led to the formation of a knowledgeable, impatient, machiavelist, inquisitor consumer who do not content with what they have. In today's world where the idea of “ I sell whatever I produce" is replaced by the idea of " production of the customer's desired product ", businesses' planning of their marketing and management strategies according to the cultural values in the markets they operate will bring about a great advantage in gaining superiority in sustainable competitive advantage. The rise of competition to the international level and being strong in the shrinking markets depends on managing different cultures in the best way and eliminating the problems that may arise from the differences. This situation has an important role in the success of the enterprises operating in a global context. These issues, which were ignored by many managers in the past and kept in the background in the policies and strategies prepared, caused the failures of many enterprises. The main purpose of this study, which is based on this idea, is to determine the impact of Hofstede's cultural differences on the management and marketing strategies of businesses operating in the international arena. In this context, firstly, information is presented about Hofstede's cultural differences, then the effects of cultural differences on international business administration are explained and the arguments of the study are supported with cases from different countries.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.