Bireysel hak ve özgürlükler, din, bilim, ahlak ve vicdan gibi farklı parametrelerin kesiştiği bir olgu olması nedeniyle tartışmalı bir konu haline gelen kürtaj, bu konuda fikir beyan edenlerin referans noktalarının farklılaşmasından dolayı daha da karmaşık bir hal almaktadır. Bu yüzden kürtajla ilgili farklı yaklaşımlar ortaya çıkmaktadır. Bu farklı yaklaşımlardan birisi, kürtaja, “seçim yanlısı” yaklaşımdır. Bu yaklaşım kürtajı kadının kendi bedeni üzerindeki tasarrufu bağlamında değerlendirmektedir. Bir diğer yaklaşım ise kürtaja fetüsün hayat hakkının ihlali olarak bakan “yaşam yanlısı” yaklaşımdır. Kürtaja dini referans alarak yaklaşanların kürtaja yönelik tutumları sahip oldukları dini anlayış çerçevesinde şekillenebilmektedir. Dini referans olarak kabul etmenin yanı sıra halkın dini hayatını etkileme potansiyeline sahip olan kişilerin bu konudaki yaklaşımları, toplumsal düzlemde kürtaja yönelik tutumları şekillendirme ihtimali taşımaktadır. Bu yüzden örgün veya yaygın din eğitimcisi/adayı olan kişilerin kürtaja yönelik tutumlarının tespit edilmesi önem arz etmektedir. Buradan hareketle bu çalışma, örgün din eğitimi almış kişilerin kürtaja yönelik tutumlarını ele almaktadır. Nicel olarak tasarlanan çalışma kapsamında farklı yaş, cinsiyet ve meslek gruplarından örgün din eğitimi almış ve hali hazırda bu eğitimi alan kişilerin kürtaja yönelik tutumları anket aracılığıyla toplanan veriler çerçevesinde tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışma sonucunda resmi din eğitimi alan kişilerin kürtaja yönelik negatif bir tavra sahip oldukları, sadece sağlık açısından gerekli durumlarda kürtajın yapılması gerektiği yönünde bir tutuma sahip oldukları tespit edilmiştir.
Abortion, which has become a controversial issue due to the intersection of different parameters such as individual rights and freedoms, religion, science, morality and conscience, becomes even more complicated due to the differentiation of reference points of those who express their opinions on this subject. Therefore, different approaches to abortion emerge. One of these different approaches is the "pro-choice" approach to abortion. This approach evaluates abortion in the context of the woman's control over her own body. Another approach is the "pro-life" approach, which views abortion as a violation of the fetus's right to life. The attitudes of those who approach abortion based on religion can be shaped within the framework of their religious understanding. In addition to accepting religion as a reference, the approaches of people who have the potential to influence the religious life of the people, have the possibility to shape attitudes towards abortion at the social level. Therefore, it is important to determine the attitudes of people who are formal or non-formal religious educators/candidates towards abortion. From this point of view, this study deals with the attitudes of people with formal religious education towards abortion. Within the scope of the quantitatively designed study, the attitudes towards abortion of people who have received formal religious education from different age, gender and occupational groups and who have already received this education have been tried to be determined within the framework of the data collected through the questionnaire. As a result of the study, it was determined that people who received formal religious education had a negative attitude towards abortion, and that they had an attitude that abortion should be done only when necessary for health reasons.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.