I. Murad zamanında Balkanlar’a kök salarak Makedonya, Arnavutluk, Sırbistan ve Bosna’ya ilerleyen Osmanlı Devleti ile Tuna’nın güneyinde bu ilerleyişe karşı koyacak tek güç olan Macar Devleti arasında askerî bir restleşme başlamıştır. Siyasi, askerî, iktisadi ve dinî sebeplerle Balkanlar üzerinde genişleme ve hâkimiyet kurma siyaseti çakışan iki devletin 1364’te dolaylı yoldan karşı karşıya gelmesiyle başlayan bu askerî restleşme, Osmanlı’nın adım adım Macar sınırına yaklaşmasıyla doğrudan bir düelloya evrilmiştir. Batı istikametinde sürdürdüğü hızlı ve kalıcı ilerleme çerçevesinde Macaristan’ı dolaylı yoldan koruyan tampon devletleri kısa sürede hâkimiyeti altına alarak Macar sınırına ulaşan Osmanlı Devleti’nin Macar topraklarına yaptığı sürekli ve düzenli akınlar bu düellonun kazananı ve kaybedenini belirleyen Mohaç Savaşı’na kadar iki devletin olağan askerî ritüeli haline gelmiştir. Bu çalışma da Osmanlı tehlikesinin Macarlar için bir dış politika unsurundan öncelikli bir öz savunma problemine dönüştüğü süreçte Erdel’e yapılan akınları Osmanlı-Macar mücadelesi bağlamında değerlendirmeyi konu edinmiştir. Erdel’in Osmanlı tarihinin ve coğrafyasının bir parçası haline geldiği 1526 tarihine kadar devam eden bu akınlar bir makalenin boyutunu aştığı için konu yaklaşık bir asrı kapsayacak şekilde 1364-1451 aralığı ile sınırlandırılmıştır. Çalışmayla hem Osmanlı ve Macar kroniklerinin hem de güncel kaynakların doğrudan konu edinmediği Osmanlı-Macar mücadelesinin bu önemli kesitinin, döneme en yakın birincil kaynakların ve çağdaş ikincil kaynakların verdiği bilgiler ışığında monografik bir incelemeye tabi tutularak aydınlatılması hedeflenmiştir.
A military showdown started between the Ottoman Empire, which had taken hold in the Balkans and advanced to Macedonia, Albania, Serbia and Bosnia during the reign of Murad I, and the Hungarian State, which was the only power having resisted this advance in the south of Danube. This military showdown, which started in 1364 with the indirect confrontation of the two states, whose policies of expansion and domination over the Balkans conflicted for political, military, economic and religious reasons, evolved into a direct recounter as the Ottomans approached to the Hungarian border step by step. Within the scope of rapid and permanent progress in the western direction, the constant and regular incursions of the Ottoman Empire, which reached the Hungarian border in a short time by dominating the buffer states that indirectly protected Hungary had become ordinary military rituals between these two states until the Battle of Mohacs, which determined the winner and loser of this duel. This study focuses on evaluating the incursions in Erdel in the context of the Ottoman-Hungarian fight in the process when the Ottoman danger turned from a foreign policy issue to a priority self-defense problem for the Hungarians. Since these incursions, which continued until 1526, when Erdel became a part of Ottoman history and geography, exceeded the size of an article, the subject was limited to 1364-1451 to cover about a century. With this study, it has been aimed to illuminate this important section of the Ottoman-Hungarian struggle, which both Ottoman and Hungarian chronicles and current sources are not directly subject to, by subjecting it to a monographic examination in the light of the information provided by the closest primary sources and contemporary secondary sources.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.