Fransız işgali nedeniyle Nahda hareketi bağlamında gelişimini geç tamamlayan Mağrip ülkelerinden birisi de Tunus’tur. Tunus’ta kısa öykü, bu türün en önemli temsilcisi olan Ali ed-Dû‘âcî sayesinde gelişmiş ve ed-Dû‘âcî’nin sahip olduğu ekol sonraki nesli de etkilemiştir. Roman türünde ise Tunus’ta Beşîr el-Hurayyif ön plana çıkmış ve ed-Dikla fî ‘Aracînihâ adlı romanı, XX. yüzyılda kaleme alınan en iyi yüz Arap romanı arasında yer almıştır. Tunus her ne kadar Afrika’nın küçük bir ülkesi konumunda olsa da üretilen edebi ürünlerin kalitesi sayesinde günümüzde Arap edebiyatının önemli bir parçası haline gelmiştir. Nitekim 1930 ve 1940’lı yıllarda başkent Tunus’ta yer alan Cemâ‘a tahte’s-Sûr adlı edebi mahfil, ilgili dönemde edebiyatçıların ve sanatçıların uğrak noktası haline gelerek edebiyatın gelişmesi hususunda katkıda bulunmuştur. İlgili dönemde Muhammed Beşrûş tarafından çıkarılan el-Mebâhis Dergisi ve Muhammed el-Mezâlî tarafından çıkarılan el-Fikr Dergisi’nin Tunus’un edebi bağlamda gelişiminde önemli bir rolü bulunmaktadır. XX. yüzyıl modern Tunus edebiyatının en önemli isimlerinden birisi de Mahmûd el-Mes‘adî’dir. Mahmûd el-Mes‘adî, 1930 ve 1940’lı yıllarda kaleme almış olduğu eserlerle, bağımsızlık sonrasında yeni kurulan devletin içerisinde önemli mevkilerde bulunması ve Tunus eğitim sisteminde meydana getirdiği yeniliklerle ülkesinde oldukça ses getirmiştir. Müellifin, felsefi ve metafiziksel içeriğe sahip olan eserlerinin konusu çoğunlukla varlık felsefesini ve el-Mes‘adî’nin kendisinin oluşturmuş olduğu bir ekolü simgeler. Bu bağlamda el-Mes‘adî, çalışmalarının anlaşılması hususunda başkarakterleri insanlar arasından seçip bir nebze de olsa eseri somut bir hale getirmeye çalışır. Müellifin es-Sudd adlı eserine yönelik olarak Mısırlı eleştirmen Tâhâ Huseyin’in eleştirisi ve el-Mes‘adî’nin de söz konusu eleştiriye karşılık vermesi el-Mes‘adî’nin çalışmalarını daha da dikkat çekici bir hale getirmiştir. el-Mes‘adî’nin çalışmalarında klasik bir dile yer vermesi, el-İsfahânî ve et-Tevhîdî gibi klasik Arapçanın önemli isimlerinden ve Jean-Paul Sartre gibi Batılı filozoflardan etkilenmesi ile kendisine yönelik bir ekole sahip olmuştur. İlgili bu çalışmada müellifin hayatına, eserlerine, edebi kişiliğine ve Tunus edebiyatının diğer müelliflerinden ayrılan yönlerine değinilmeye çalışılacaktır.
Tunisia is one of the Maghreb countries that completed its development late in the context of the Nahda movement due to the French occupation. The short story genre in Tunisia was developed thanks to Ali Douagi, the most important representative of this genre, and the school of Douagi affected the next generation. In the novel genre, al-Bashîr Khurayyif came to the fore in Tunisia and his novel named al-Digla fî Aracînihâ. It was among the best hundred Arab novels written in the 20th century. Although Tunisia is a small country in Africa, it has become an important part of Arabic literature today thanks to the quality of the literary products produced. As a matter of fact, in the 1930s and 1940s, Taht Essour, which was located in the capital of Tunisia, became a frequent destination for the literary figures and artists of the relevant period and contributed to the development of literature. In the relevant period, al-Mebâhis Magazine published by Mohamad Beshrûsh and al-Fikr Magazine published by Mohamad al-Mezâlî have an important role in the literary development of Tunisia. One of the most important names of 20th century modern Tunisian literature is Mahmoud al-Mas‘adî. Mahmoud al-Mas‘adî made a great impression in his country with the works he wrote in the 1930s and 1940s, his position in the newly established state after independence and the innovations he made in the Tunisian education system. The subject of the author’s works, which have a philosophical and metaphysical content, mostly symbolizes the philosophy of existence and a school created by al-Mas‘adî himself. In this context, al-Mas‘adî chooses the main characters among the people in terms of understanding his works and tries to make the work concrete, even if a little. The criticism of the Egyptian critic Tâhâ Hussein and the response of al-Mas‘adî to the work of the author al-Sadd made the work of al-Mas‘adî even more remarkable. Al-Mas‘adî’s emphasis on a classical language in his works, influenced by important names of classical Arabic such as al-Isfahânî and et-Tawhîdî and Western philosophers such as Sartre, has created a school for him. In this related study, the life of the author, his works, his literary personality and aspects of Tunisian literature that differ from other authors will be touched upon.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.