Vahiy-Toplum İlişkisi Bağlamında İtaat/İsyan İkiliği

Author:

Number of pages:
71-84
Language:
Türkçe
Year-Number:
2021-Volume 16 Issue 1

Semavi dine muhatap olmuş toplumlarda dini gönderen yaratıcıya itaat ve isyan, bir iman ve inkar problemi olarak vahiy-toplum ilişkilerinin tarihiyle yaşıttır. Günümüzde sosyal hayatta itaat ve isyan denildiğinde, siyasi otoriteye boyun eğmek ya da karşı çıkmak anlaşılmaktadır. Aynı zamanda toplum genelinde kabul gören değer ve kurallara uygun hareket etmek itaat olarak kabul edilirken, toplumda kabul gören kural ve değerlere uymamak, karşı çıkmak da isyan olarak görülmektedir. İtaat ve isyan olguları birbirinin karşıtı ya da zıttı, birinin varlığında diğerinin yokluğunun gerçekleştiği birbirinin alternatifi olgular gibi görülmesine rağmen, aslında birbirini var eden olgu çiftidir. İnsanın Allah’ın belirlediği mutlak kötüye itaat etmesinde Allah’a isyan; Allah’ın belirlediği mutlak kötüye isyan etmesinde ise Allah’a itaat ortaya çıkmaktadır. İtaat ve isyan olgularının ikiliğinde hareket noktası, itaat ederken isyan, isyan ederken de itaatin yaşanıyor olmasıdır. Müslüman bir toplumda vahyin emir ve yasaklarına tabi olma, uyma hali yaratıcıya itaat olarak ortaya çıkarken, Allah’a itaatin gerçekleşmesi ve yaşanması halinde de şeytana ve Allah dışında üretilen yapay ilahlara isyanın zımnen gerçekleşmesi, kavramların kapsam alanında var olan bir ikiliktir. Bu çalışmada özellikle vahyin iki temel kavramı olan itaat ve isyan kavramlarının birbirini var eden ikiliği ele alınmıştır. Bu ikiliğin tahlilinde önce her iki kelimenin kök anlamları ele alınarak, kelimelerin kavram içerikleri açıklanmaya çalışılmıştır. Bu çalışmada itaat ve isyan sosyolojisi yapma niyetinde olmadan, iman ve inkarın bireysel ve toplumsal tezahürleri olan itaat ve isyanın kavramsal ve olgusal boyutta nasıl dikotomi oluşturduğu ortaya konulmuştur. Vahiy-toplum ilişkisi boyutunda itaat ve isyan ikiliğinin tahlil çalışmasında, beşeri ilişkilerde ve siyasi boyutta yaşanan kurumsal itaat, isyan ya da sivil itaatsizlik gibi konulara girmeden teolojik boyutta itaat ve isyanın nasıl olgusal dikotomi oluşturduğunu açıklamak amaçlanmıştır. İman ve inkarın birey ve toplumda tezahürü olarak ortaya çıkan itaat ve isyan olguları, bireyde ve toplumda vahiy-toplum ilişkileri bağlamında teolojik bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur.

Keywords


Obedience and rebellion to the creator God who revealed religion in societies that have been subjected to the Abrahamic religion are as old as the history of revelation-society relations as a problem of faith and denial. When we talk about obedience and rebellion in today's social life, it is understood as submitting to or opposition against political authority. At the same time, while obedience is defined as acting in accordance with the values ​​and rules accepted in society, not obeying and opposing the rules and values ​​accepted in the society is defined as a rebellion. Although the phenomena of obedience and rebellion are commonly seen as opposites, alternating phenomena in which the presence of one implies the absence of the other, they are actually a pair of phenomena that create each other. Rebellion against Allah in human obedience to the absolute evil determined by Allah; Obedience to Allah emerges when human rebels against the absolute evil determined by Allah. The point of departure in the duality of obedience and rebellion is that in the presence of obedience there is rebellion, and with rebellion there is obedience. In a Muslim society, obedience to the orders and prohibitions of revelation emerges as obedience to the creator, and the realization of obedience to Allah and the implicit rebellion against the devil and other artificial deities produced outside of Allah is a duality that exists within the scope of the conceptual boundaries. In this study, the duality of the two basic concepts of revelation, namely obedience and rebellion, which create each other, is discussed. In the analysis of this duality, firstly, the root meanings of both words are examined, and the conceptual contents of the words are explained. This study reveals how obedience and rebellion, which are the individual and social manifestations of faith and denial, create a dichotomy in conceptual and factual dimensions, without the intention of delving into sociology of obedience and rebellion. The analysis of the dichotomy of obedience and rebellion in the dimension of the revelation-society relationship, aims to explain how obedience and rebellion in the theological dimension constitute a phenomenal dichotomy without dealing with issues such as institutional obedience, rebellion or civil disobedience in human relations and political dimensions. In this paper, the phenomena of obedience and rebellion, emerged as the manifestation of faith and denial in the levels of individual and society, were subjected to a theological evaluation in the context of revelation-society relations on the individual and society levels.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 584
Number of downloads 675

Share

Turkish Studies-Comparative Religious Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.