Eleştirel Kent Sosyolojisi: Kuzey Amerika’da Syracuse Kentinin Dışlayıcı Pratikleri

Author:

Number of pages:
3627-3639
Language:
Turkish
Year-Number:
2020-Volume 15 Issue 8

Endüstri devrimi ile birlikte günümüzdeki kent anlayışı oluşmaya başlamış ve bu devrimin kapitalist etkileri neoliberal politikalarla kendini daha fazla hissettirmiştir. Kentin içinde yaşayan elitlerin farklı kurumlarda yaşam şekilleri de dışlayıcı pratiklerin oluşmasına neden olmuştur. Birçok karmaşık yapıyı içinde bulunduran kent ekonomi, toplumsal ve demokrasi değerleri ile şekillenerek gelişmeye çalışmaktadır. Özellikle 1980’li yıllardan itibaren sosyal bilimciler kentsel sorunlara çözüm geliştirmede, kentlileşme, kent kültürü ve yapısını tartışmada etkili olmuşlardır. Araştırmacılar, kentsel kimliğin belirlenmesinde özellikle kentin dışlayıcı pratiklerini yeni yaklaşımlarla tartışmışlardır. 1990’lardan itibaren artan neoliberalizmin etkisiyle kapitalist ve akademik elitlerin mekana hakim olması başlangıçta bir ilerleme yaratsa da, sonrasında devlet politikaları ile sahip olunanların elden çıkarma stratejisi uygulamalarını en çok kent üzerinde görmekteyiz. Politik elitler kent sermayedarları ve yöneticileri ile birlikte bir çalışma, dönüştürme ve dışlaştırma içerisine girerek kenti belirlemektedir. Bu çalışmada, Syracuse kentinin sosyal, mimari ve eğitim özellikle üniversite kurumlarının dışlayıcı pratiklerine odaklanılmaktadır. Ayrıca kentte yaşayanların sağlık, işsizlik, evsizlik gibi karşılaştıkları sorunlar bu dışlayıcı pratikler içerisinde tartışılmıştır. Syracuse kentinin bir örnek olarak ele alınmasının nedeni, kente dışarıdan gelen araştırmacı, ziyaretçi, öğrenci ve göçmenlerin ve hatta beyaz ırkın dışında kalan diğer toplumsal grupların sosyal yaşam pratiklerini göstermesidir. Bu bakımdan Syracuse kent yaşamı içinde gözlemlenen dışlayıcı pratiklerin, Amerika’nın genelinde yaşayan siyahilerin ve yerlilerin yaşadığı zorluklara da genel bir perspektif çizdiği söylenebilir. Ötekilenen, dışlanan, ayrıma uğrayan insanların yaşamlarına dikkat çekmek hassasiyet gerektirmektedir. Çalışma otoetnografik bir yöntemle yürütülmüştür. Otoetnografik çalışmalarda araştırmacının deneyimleri, gözlemleri, saha notları ve kuramsal temel göz önünde bulundurulmaktadır.  Dolayısıyla, bu çalışmada Syracuse kentindeki gündelik yaşam, 10 ay boyunca gözlemlenmiş ve tematik olarak sınıflandırılmıştır. Çalışmanın bulgularında, Syracuse kent yaşamı içinde üniversitede akademik elitler tarafından siyahi akademisyen ve öğrencilerin, ziyaretçilerin ve dışarıdan gelen araştırmacıların söz haklarındaki engellemelerle sessizleştirilmeye çalışıldığı, sosyal yaşamda insanların komşuluk ilişkilerinin çok sınırlı olduğu ve bireyselci bir yaşam tarzının hakim olduğu, kentin mimari inşasının ise sosyo-ekonomik bir yapılaşmaya dayandırıldığı görülmektedir.

Keywords


With the industrial revolution, today's understanding of the city has started to form and the capitalist effects of this revolution make itself felt more with neoliberal policies. The life styles of the elites living in the city in different institutions also cause the formation of exclusionary practices. The city, which contains many complex structures, tries to develop by being shaped by the values ​​of economy, social and democracy. Especially since the 1980s, social scientists have been effective in developing solutions to urban problems, urbanization, and discussing urban culture and structure. Researchers have discussed the exclusionary practices of the city with new approaches in determining urban identity. With the effect of neoliberalism that increased in the 1980s, we see the capitalist and academic elites holding the place, creating a progress and perhaps the implementation of a disposal strategy afterwards, mostly on the city. Political elites determine the city by working, transforming and externalizing together with the city capitalists and administrators. In this study, the exclusionary practices of Syracuse city's social, architectural and educational, especially university institutions, are emphasized. In addition, problems faced by urban residents such as health, unemployment and homelessness were discussed within these exclusionary practices. The reason for the Syracuse city example is to show the social life practices of researchers, visitors, students and immigrants coming from outside and even other social groups other than the white race. In this respect, it can be said that the exclusionary practices observed in Syracuse city life draw a general perspective to the difficulties experienced by blacks and natives in America. It requires sensitivity to draw attention to the lives of people who are marginalized, excluded, and discriminated against. In autoethnographic studies, the experiences, observations, field notes and theoretical basis of the researcher are taken into consideration. Therefore, in this study, daily life in the city of Syracuse was observed for 10 months and classified thematically. The findings of this study show that in Syracuse city, academic elites were quieted by black academics and students, visitors and researchers from outside, and the neighborhood relations of people in social life are very limited and an individualist lifestyle is dominant, while the architectural construction of the city is It is seen that it is based on a socio-economic structuring.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 601
Number of downloads 546

Share

Turkish Studies-Social Sciences
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.