Meclis Çalışmaları Kapsamında Amasya Mebusu Ömer Lütfi Bey’in “Bilûmum Şirketlerde Türkçe Lisanı’nın Kullanılmasına Dair” Kanun Teklifi Üzerine Mecliste Yapılan Tartışmalar

Author:

Number of pages:
515-531
Language:
Türkçe
Year-Number:
2020-Volume 15 Issue 2

Anadolu Beylikleri ve sonrasında Osmanlı Devleti Döneminde yakın coğrafyada bulunan İslam dünyası ile dinî, siyasî, sosyal ve kültürel ilişkiler kurulmuştur. Kurulan ve geliştirilen bu ilişkiler sonucunda bu çevrede kullanılan Arapça ve Farsça dilleri, Türk Dili üzerinde etkili olmuştur. Bu dillerin Türk Dili üzerindeki etkisini kaldırmak maksadı ile hem beylikler döneminde hem de Osmanlı Döneminde devlet adamları marifeti ile bir takım önlemler alınmıştır. Diğer taraftan batı dünyası ile özellikle ticarî ilişkilerin artması, batılı devletlerin dillerinin Osmanlı Ülkesinde kullanılır ve konuşulur olmasını yol açmıştır. Yabancı şirketlerle yapılan her türlü sözleşme, iletişim ve işlemler, ilgili devletlerin dilleri ile yapılmıştır. İkili anlaşmalara dayalı yazılı metinlerin yalnızca yabancı dilde hazırlanması bürokraside birçok sorunu beraberinde getirmiştir. Anlaşmada geçen hükümlerin yanlış anlaşılmasına, yabancı şirketlerin konuyu kendi çıkarlarına göre yorumlamalarına sebebiyet vermiştir. Bunun önlenmesi için anlaşma metinlerinin bir nüshasının yabancı dilde, diğer nüshasının Türkçe olmasına karar verilmiştir. Ardından 1916 yılında, imtiyazlı ve imtiyazsız şirketlerde tüm yazışma ve işlemlerin Türkçe yapılmasına dair bir kanun yayınlanmıştır. Ancak, savaş yıllarının ve ardından mütareke ortamının getirdiği olumsuzluklar kanunun uygulanmasında ihmallere yol açmıştır. Bu nedenle konu meclis gündemine getirilmiştir. Bu çalışmada, I. Dönem Amasya Milletvekili Ömer Lütfi Bey tarafından TBMM’ ne sunulan “Bilûmum şirket ve müesseselerde Türkçe lisanının kullanılmasına dair kanun teklifi” üzerine mecliste yapılan tartışmalar hakkında bilgi verilecektir.

Keywords


Religios, political, social and cultural relations have been established with the Islamic World in the nearby geography during the Anatolian Principalities and later in the Ottoman Empire. As a result of these established and developed relationships, the Arabic and Persian languages used in this environment have had an impact on the Turkish Language. In order to remove the influence of these languages on the Turkish Language, some measures were taken both by the statesmen during the principalities and the Ottoman period. On the other hand, especially the increase in commercial relations with the western world caused the languages of the western states to be used and spoken in the Ottoman country. All agreements, communication and proceses with these foreign companies were made with their native language. The written documents based on the bilateral agreements and prepared only in foreign language caused a lot of problems in bureauracy. The items in the agreements were misunderstood and it lead foreign companies to use these misunderstandings on their own benefits. It was decided to write one copy of the agreements in foreign language and the other copy in Turkish language to prevent these misunderstandings. Later on, in 1916, a law was announced that all agreements and processes with the privilaged and unprivilaged companies had to be written in Turkish. The issue was brought to the agenda of the Turkish Grand Assembly. In this Study, it is aimed to give information about the discussions performed in Turkish Grand Assembly about the Bill of Amasya member of Parliament Ömer Lütfi Bey on “ using Turkish Language in all companies”.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 958
Number of downloads 1,083

Share

Turkish Studies - Historical Analysis
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.